Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı



  • Kurumumuzda hafif, orta ve ağır düzeyde zihinsel engeli bulunan bireylere destek eğitimi verilmektedir.
  • Eğitimlerimizden tıbbi tanısı konulmuş tüm bireyler yararlanmaktadır.
  • Eğitimlerimiz 40’ar dakikalık seanslardan oluşmaktadır.
  • Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş hastanelerden sağlık kurulu raporu alınması durumunda eğitimlerimiz ücretsiz olarak verilmektedir.
  • Kurumumuzda her bireye özgü değerlendirme yapılmakta ve söz konusu değerlendirmeye göre eğitim programı belirlenmektedir. Eğitim programı, belirli aralıklarla tekrar gözden geçirilmekte ve ihtiyaca göre güncellenmektedir.
  • Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programına göre aşağıdaki modüllere yönelik eğitimler verilmektedir.Eğitimler Zihin Engelliler Sınıf Öğretmenleri, uzman eğiticiler, okul öncesi öğretmenleri, özel eğitim öğretmenleri, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenleri ve psikologlar tarafından verilmektedir.
    1. Türkçe
    2. Matematik,
    3. Dil Konuşma ve İletişim Becerileri,
    4. Öz Bakım Becerileri,
    5. Günlük Yaşam Becerileri,
    6. Toplumsal Yaşam Becerileri,
    7. Psikomotor Beceriler,
    8. Bilişsel Beceriler.





Down Sendromu (Trizomi 21)

Down sendromu, trizomi 21; genetik düzensizlik sonucu insanın 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması durumu ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan genetik bir farklılıktır.

Down sendromu vücutta yapısal ve fonksiyonel değişiklikler ile karakterize edilir. Vücuttaki küçük ve büyük farklılıkların kombinasyonu yapısal olarak sergilenir.

Down sendromu sık sık zihinsel kavramadaki bozukluklar ve fiziksel gelişimin tipik yüz görünümü gibi farklı olmasıyla ilişkilendirilir. Çoğunlukla hafif veya orta seviyeli öğrenme güçlüğü gibi sorunlar taşır.

Down sendromu gebelik sırasında ya da doğumda tanımlanabilen bir rahatsızlıktır. Down sendromuna her 800 ile 1000 doğumda 1 oranında rastlanır; istatistikler anne yaşının artışıyla bu oranın yükseldiğini göstermiştir, diğer etkenlerin payı küçüktür.

Down sendromunun tipik yüz siması, normal kromozom sayısına sahip olan bazı insanlarda da görülebilir. Ancak Down sendromunda buna ek olarak; el ayasında çift yerine tek derin olarak bulunan avuç içi çizgisi, epikantik katlanmanın neden olduğu badem biçimli göz, palebral yarık, düşük kas tonusu, ayak başparmağıyla ikinci parmak arası daha büyük bir boşluk ve sarkık dil morfolojisi görülebilir. Bu semptomların hepsi görülecek diye bir kural yoktur, bazıları olup bazıları olmayabilir. Down sendromunun sağlığa getirdiği sorunların başında ise konjenital kalp yetmezliği riskleri, gastroözafagal reflü hastalığı, tekrarlayan kulak enfeksiyonları, obstürktüf uyku apnesi ve tiroid bozuklukları riskleri sayılabilir.

Çocukluğun erken dönemlerinde sağlanacak olan aile ve tıp desteği ile erken müdahale sayesinde Down sendromlu insanlar destekle toplumla bütünleşik bir hayat kurabilirler.

Down Sendromunun Tanımlanışı;

Down Sendromu ilk kez İngiliz hekim John Langdon Down tarafından 1866'da sistematik bir şekilde sınıflandırılmış ve sendrom olarak tanılanmıştır. Sendrom, doktorun ismi olan "Down sendromu" olarak söylenmeye başlamıştır. 1959'da Jérôme Lejeune tarafından 21. kromozomun trizomisi olduğu tanımlanmıştır.

Down Sendromlu Bir Bebek;

Bu bebekler doğduklarında farklı bir yüz görünümleri vardır. Başları ufak, art kafa yassı, ense kısa ve geniştir. Burun kökü yassı, kulaklar kafada normalden düşük bir seviyede durur ve gözler birbirinden ayrık ve çekik görünür. (Bu görünüm Moğol ırkına benzetilerek mongolizm olarak da ifade edilir.) Dil, normal konuşmayı önleyecek kadar genişlemiştir. Ensede genellikle boğumlar vardır. Bu bebeklerin tonusları (vücut gerginliği) düşüktür. Geniş el, kısa ve tombul parmak ve sıklıkla avuç içlerinden birinde ya da ikisinde "Simian çizgisi" denilen tek bir çizgi vardır. Ellerin serçe parmakları genellikle içe doğru kıvrımlıdır. Vücut kısa ve tıknazdır. Çocukluk dönemlerinde solunum hastalıkları, kalp bozukluklarına rastlanabilir. Yaşam süreleri geçmiş yüzyılda düşük seyretmişken günümüzde gelişen tıp ve iyi bakım sonucunda bu yaş ortalama Down sendromlu kişi ömrü 50 yaş civarında seyretmektedir.

Down sendromunun getirilerinden biri de hafif ila orta düzey arasında değişebilen zekâ geriliğidir; bu oran Mozaik Down sendromunda (açıklaması aşağıda) 10-30 oranında yukarıdadır.

Down Sendromlu Bireylerin Gelişimleri; 

Down sendromlu çocuklar genelde boy ve kilo açısından daha yavaş büyürler, daha yavaş öğrenirler, problem çözmede ve karar vermede diğer çocuklardan daha çok zorlanırlar. Zekâ seviyeleri normalden düşük olarak kalır. Ancak iyi ve erken başlanan eğitimle zekâ seviyelerinde anlamlı yükselmeye rastlanır. Down Sendromlu çocuklar iyi bir eğitimle normal birey şeklinde hayatlarını sürdürebilirler. İmkân tanındığında meslek edinebilirler. Kendi yaşamlarını idame ettirebilecek seviyeye ulaşabilirler.

Okuma-Yazma Öğretimi

Genel olarak öğretmenler anne babalar ve toplum okuma yazmaya büyük önem verir. Okuma yazma bilmemek günümüzde büyük bir kusur olarak değerlendirilir. Bu beceri normal gelişim gösteren çocuklarda olduğu gibi, farklı gelişen  çocuklar içinde büyük önem taşımaktadır. Bunun nedeni , özel gereksinimli çocukların okuma yazma bilmesinin, bağımsız yaşam açısından önemli bir basamak olmasıdır. Peki nedir okuma yazma?  Okuma – yazmayı akademik olarak tanımlamak gerekirse

Okuma-yazma eğitiminde kullanılan yöntemler;

1. Metin yöntemi(Üstün zekalı bireyler için): Paragraf bütün halinde verilir. Sonra cümle-kelime-hece ve seslere ayrılır. bütünden parçaya gitme

2. Harf yöntemi(Otizmli bireyler için): Harflerin okunuşu öğretilir.( Daha doğrusu otizmi olan birey harflerin okunuşunu ezberler. Örnek: ba-ca-ka-pı…) Sonra bu heceler birleştirilerek yeni kelime ve cümleler oluşturulur.

3. Ses yöntemi (Hafif veya ortaya yakın hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler için): Harflerin okunuşu esas alınmıştır. Bildiğiniz gibi şu anda devlet okullarında uygulanan bir yöntemdir.Sesler gruplara ayrılmış ve  guruptaki ses sırası takip edilerek yeni yeni kelimeler türetilmiştir.

Zihinsel Yetersizlik

Zeka; doğuştan var olan ve hayat boyunca deneyimlerle gelişen problem çözme gücüdür. Bu güçle insan kendisini ve çevresini anlar, olayları muhakeme eder, sonuçlar çıkarır ve uyumla hayatını devam ettirir.

Zihinsel Engellilik; doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasında çeşitli nedenlere bağlı, genel zihinsel işlevlerde normallerden önemli derecede gerilik ve bunun yanı sıra uyumsal davranışlarda da yetersizlik gösterme durumu olarak tanımlanmaktadır.
Zihinsel engellilikte 3 temel özellik vardır:
1- Genel zeka işlevinin belirgin derecede ortalamanın altında olması.
2- Yaşadığı toplumdaki kendi yaş grubu ile kıyaslandığında toplumsal beceriler, sorumluluk, iletişim kurma, günlük beceriler ve kendi kendine yeterlilik gibi alanlarda geriliğin olması.
3-16 yaşından önce başlaması.
Konuşma, dikkat, bellek, düşünme gibi zihinsel işlevlerde belirgin bozukluk görülmekte olup, özellikte bellekte ve dikkatte görülen bozukluk belirgindir. Zihin engelliğinde, zihinsel işlevlerdeki bozukluğa eşlik eden bir durum ise uyumsal davranışlardaki yetersizliktir. Uyumsal davranışlardaki yetersizlik, bireyin kendi yaşından ve kültür grubundan beklenen kişisel bağımsızlık ve sosyal sorumluluklarını yerine getirememesi olarak ele alınmaktadır. Uyumsal davranışlara örnek olarak insanlarla iletişim kurabilme (dili anlamak), günlük yaşam aktivitelerini yapabilme (yemek yiyebilme, banyo yapabilme vb), akademik becerilerler de bulunma (okuma, yazma ve aritmetik işlemleri yapabilme) ve bir iş bulup çalışabilme örnek olarak verilebilir.